Charles Dickens 1838 yılında üçüncü romanı, Nicholas Nickleby’yi tamamladığında, altı yaşındaki hayranı Hasting Hughes’dan birtakım yapıcı eleştiriler almıştı. Hikâyeyi daha önce tefrikadan okuyan genç Hasting’in bazı karakterlerle ilgili notları vardı. Genç okurunun tavsiyelerini ciddiye alan Dickens, Hasting’e nasıl değişiklikler yapıp yapmadığıyla ilgili oldukça esprili bir yanıt yazdı.
Dickens’ı doğum gününde, romanlarındaki üsluptan esintiler taşıyan bu mektupla anıyoruz. Yazarın tüm eserlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Doughty Sokağı, Londra
12 Aralık 1838
Saygıdeğer Beyefendi,
Squeers’in bir kere boynuna, iki tane de kafasına kesik attım ve şaşkınlık içinde ağlamaya başladı; ondan tam da bu korkakça hareket beklenirdi, sizce de öyle değil mi?
Mektubunuzda küçük çocuklar için kuzu ve iki “koyun”la ilgili belirttiklerinizi dikkatle yaptım. Bir güzel ale, siyah bira, biraz da şarap içtiler. Korkarım ne tür şarap içmelerini istediğinizi belirtmemişsiniz. Onlara biraz şeri verdim, pek hoşlarına gitti; bir çocuğun hariç, onun biraz midesi bulandı ve sürekli öksürüp aksırdı. Aslında doğruyu söylemek gerekirse açgözlü davranmıştı, o yüzden rahatsız oldu, bence layığını buldu, umarım buna siz de katılırsınız.
İstediğiniz gibi kuzu kızartmasını yedi ama hepsini bitiremedi, eğer müsaade ederseniz geri kalanını yarın biraz yeşillikle birlikte yiyecek; yeşilliği çok seviyor, ben de öyle. Siyah birayı sıcak içmeyi sevmediğini söyledi, tadının bozulduğunu düşünüyormuş, ben de ona soğuk bira verdim. İçişini görmeliydiniz. Boğulacak sandım. Ona ayrıca üç sterlin verdim, daha çok gözüksün diye altı peniliklerle; hemen yarısından fazlasını annesiyle kardeşine vereceğini, geri kalanı da zavallı Smike’la bölüşeceğini söyledi. Bence çok ince düşünceli bir çocuk, aksini söyleyen olursa da onlarla diledikleri zaman dövüşmeye hazırım – işte o kadar!
Hiç korkunuz olmasın, Fanny Squeers’la ilgilenilecek. Çiziminiz çok gerçekçi olmuş, sadece saçlarını yeterince kıvırcık yapmamışsınız. Özellikle burnu gerçeğe çok benzemiş, bacakları da öyle. Meymenetsiz, murdar bir şey, çizimini görünce çok sinirleneceğine eminim, oh olsun, umarım sinirlenir. Belki siz de aynı şeyi dersiniz – en azından ben diyeceğinizi düşünüyorum.
Size uzun bir mektup yazmayı düşünüyordum ama yazıştığım kişiyi sevdiğim zaman çok hızlı yazamıyorum çünkü o kişi hakkında uzun uzun düşünmeye başlıyorum, sizi de çok sevdim, o yüzden durum böyle. Hem saat akşam sekiz oldu, ben de her zaman akşam sekizde yatarım; doğum günlerim hariç, o zaman akşam yemeği saatine kadar ayakta kalıyorum. O yüzden şu sözlerle mektubu bitiriyorum: Siz ve Neptune’a sevgilerimi iletiyorum; her Noel’de sağlığıma kadeh kaldırırsanız ben de sizin sağlığınıza kadeh kaldırırım.
Saygıdeğer beyefendi,
sizin daimi dostunuz,
Charles Dickens
Hamiş: İmzam pek okunaklı değildir ama siz zaten bileceğinizi biliyorsunuz, o yüzden boş verin.
Kaynak: Letters of Note.