Anladık üç harflinin niyetini! Bizi meyhaneye gönderecek, kendi bizim eve yerleşecek. Yersiz yurtsuz bir cinmiş demek ki… Evet, Evet, on gün aç acına boşuna beklemedi selvinin tepesinde. Evimizi isti
Dedem bize taşındı. Ta Almanya’dan. Babam da ona bir sandık yaptı. Hatıraları saklama sandığıymış. Parlak kulpları var. İçi mis kokuyor. Kayın ağacındanmış. Dedem çok beğendi sandığını. Sağına soluna
Bazen tek sözcük bile bir öyküdür, sanat eserine uzanan bir ışıktır. Yeter ki o sözcüğü sezgilerinle algıla, içtenlikle yansıt.Can’lı Yolculuk uzunlu kısalı öykülerle dokuyor bir hayatı. Kimi zaman d
As’ın annesi ve babası şehirde iş bulunca, As artık onların yanına taşınabilecek ve okula başlayabilecekti. Ama nineyle deden ayrılmak, hele ormandaki arkadaşlarıyla vedalaşmak çok zordu. Dostları Ya
As yeni bir arkadaş ediniyor...As kahvaltısını yaptıktan sonra, arkadaşı Yavaş Hayvan'ı görmek için ormanın yolunu tuttu. Evden çıkarken kahvaltı masasını toplamadığı gibi, mutfak penceresini kapatma
“Benim adım Yavaş Hayvan. Tembel Hayvan diyenler de var.”“Dedem de benden şikâyetçi, yavaş yani tembel olduğumu düşünüyor bazen. Sen tembel misin?”“Yo, sadece yavaşım. Yavaş başka, tembel başka.”
Kimi zaman bir bulutun üstünde, kimi zaman bir denizkızının kuyruğunda... Can Göknil, bu kitabında öyküseverlere yaşamın güzel, renkli yüzünün bir portresini çiziyor. Son derece yalın bir dille, akıl