“Bu bir hastanın yol notları, rüzgârlı, karanlık bir sonbahar gecesiyle başlar.İstanbul’un denizini sinirli, ufuklarını mürekkep gibi siyah ve Üsküdar taraflarının göklerini uzak bir yangının hafif k
Saatin içindeki kum taneleri gibi parmaklarının arasından akıp giderken hayat, hikâyeleriyle birbirini tamamlayan iki âşık, belirsizlik içinde sevgilerini var ediyor. Ama bazen kum saati sadece akmıy
İnsan 80 yaşına varıp da yaşayacak az zamanı kaldığında bir ömrün bütün çabalarının, umutlarının, acılarının, sevinçlerinin sıfırlanmasını kabullenemiyor. Yaşamımın anlamı neydi sorusuna, hiçbir anla
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.Ahmet Hamdi TanpınarBir yazar kendi eserleri hakkında doğru bir fikir i
Belki biraz incinmiş, biraz kırılmış, biraz bitkin, belki biraz yılgın da ama yaşama dönük, direnmeye istekli. Benzi sararmış ama hastalıktan, düşkünlükten yana durmuyor gövdesi.Aczini vakarına gizle
“Gözlerine bir müddet baktım; beni görmedi. Sonra bu kadar derin olduğu için mukaddes olan bu acıya diz çöktüm. Bu benim tanıdığım Selma’ya benzemeyen kadının sarkan elini tutmak istedim. Titreyerek
"Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır."Ahmet Hamdi TanpınarMai ve Siyah ve Aşk-ı Memnu gibi başyapıtların...
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.Ahmet Hamdi TanpınarBir muharrir kendi eserleri hakkında sahih bir fiki