Stefan ZweIg, yaşamı boyunca bireyin dokunulmazlığını en büyük değer sayan hümanizmin öncülüğünü yaptı. Zorbalığın karşısında insanın onurunu, toplum çöküntüsünün ve kitle çılgınlıklarının karşısında
Stefan Zweig, Nazi Almanyas’ında kitaplarının yakılmasının ardından, hümanist düşünür Erasmus’la başladığı içsel yolculuğuna yine bir hümanistle, Montaigne’le noktayı koyar. Montaigne, yazarın 1942’
İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman edebiyatının en önemli temsilcilerinden olan Heinrich Böll, eserlerinde savaş dönemlerini, savaş sonrası yokluk yıllarındaki yurtsuzluk, işsizlik gibi konuları ve bu