Dünya edebiyatının en çok bilinen öykü koleksiyonlarından biri olan Değirmenimden Mektuplar’ın içinden derlenen Portakallar, Paris’in kalabalığından ve curcunasından bıkıp güneye, bir yel değirmenine
Ne yazayım diye düşünmeye başladım. Acaba hikâye mi yazsam? Hikâyede konunun pek o kadar mühim olmadığını söyleyenler de çıktı. Ama ne olursa olsun, bir vaka lazım. O vakanın bir başı bir sonu olması
Yayan dolaşırım,Mütenekkiren seyahat ederim.Oktay Rifat’la Melih Cevdet’tirEn yakın arkadaşlarım.Bir de sevgilim vardır pek muteber;İsmini söyleyemem,Edebiyat tarihçisi bulsun...
Yüz kelimelik bir şiirde yüz tane güzellik arayan insan vardır. Halbuki bin kelimelik bir şiir bile bir tek güzellik için yazılır. Tuğla güzel değildir. Sıva güzel değildir. Fakat bunlardan terekküp
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim okullarında okutulmak üzere seçtiği “100 Temel Eser”den biri olan Değirmenimden Mektuplar, dünya klasikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Kitap, ünlü Fransı