1990’ların sonunda, Kuzey Fransa’daki yoksul bir kasabada, işsizlik, alkolizm, ırkçılık ve homofobiyle iç içe büyüyen Eddy Bellegueule’ün tek istediği ailesinin, arkadaşlarının ve kasabalıların gözün
Birtakım iç hesaplaşmalar içindeki yazar uzun zaman sonra çocukluğunun geçtiği, küçük, çirkin bir Fransız kentinde yaşayan babasını ziyarete gider. Karşısında bulduğuysa, erkeklerin duygularını...
Kendi hayat hikâyesini kaleme aldığı Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı’da Romain Gary, komşusu Bay Piekielny’ye küçükken verdiği bir sözden bahseder: Gelecekte, bu dünyanın ileri gelenleriyle tanıştığında
MARTHA: […] Bıktım usandım artık bu ruhu taşımaktan anne, günü gelse de kavuşsam o güneşin altında bütün soruların küle döndüğü topraklara. Buraya ait değilim ben.ANNE: Keşke kavuşabilsen bir an evv
DIEGO: Susmak haksızlık karşısında, kaybetmek demektir zeytin ekmeği ve yaşama hakkını! Ekmeğinize sahip çıkmak için dahi yenmeye mecbursunuz bugün korkunuzu! Uyan ey İspanya, uyan artık!
Cádiz ş
ALIGULA: […] Kim cüret edebilir seni yargılamaya şu yargıçsız, şu kimsenin masum olmadığı dünyada!
Tarihin şahit olduğu en acımasız tiranlardan biri olan, adı zorbalık, gaddarlık ve delilikle bir an