"Ne o gece geldi ne de bir başka gece... Sonradan çok düşündüm. Bu hikâye böyle bitemez. Evet, elimde hiçbir delil kalmadı; evet, o gün mucizevi şekilde bulduğum mahallenin yolunu bir daha keşfedemed
Günübirlik yaşayan yoksul, sevecen bir genç adam, yavaş yavaş ve neredeyse kendiliğinden kurulan ama hiçbir zaman sonu belli olmayan dostluk ve aşk ilişkileri, kısa süren sevinçler, kolay kolay dışa
Çağdaş bir Çehov olarak tanımlanan Alice Munro, bu kitabındaki soluksuz okunan dokuz öyküsüyle de gerçekten günümüzün en usta öykü yazarlarından biri olduğunu kanıtlıyor.
Nefret, Arkadaşlık, Flört,
“Hiçbiri, tüm o gecelerin içindeki büyülü 602. gece kadar altüst edici değildir.” Yazma eylemi üzerine düşünmeye devam eden Murat Gülsoy, bu kez Borges’in sözünü ettiği o büyülü gecenin izini sürerek
Babasını hiç tanımayan, baba ve koruyucu özlemini, usta-çırak, baba-kız, öğretmen-öğrenci ilişkisi kurduğu bir yabancıda gideren Suna; babasının yerine bir yabancıya hayranlık duyan otelci genç Çiko;
Veronika her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir...