Adeta bir elimi gözlerime siper ederek uzaklara bakıyorum, kalabalıklar ve kargaşa, kaybolmak için girdiğim bir orman, o geçmişten kalan anılar, anlar, ayrıntılar, küçücük bir ânı hatırlarken bile on
Gelecekte bir zamanda, mürettebatı insan ve insansılardan oluşan bir uzaygemisi, dünyadan kilometrelerce uzaktaki bir gezegene keşif gezisine gönderilmiştir. Bir komite, 18 ay boyunca, mürettebat ve
Sabah uyanıyorsunuz, bir bakıyorsunuz her yer karanlık, Güneş yok! Işığa duyarlı bir uzaylı ırkı Dünya’da yaşayabilmek için Güneş’e perde çekmiş, insanlığı karanlığa, umutsuzluğa hapsetmiş. Doğu Yüce
Doktor Platon İlyiç Garin, gizemli bir salgının pençesindeki Dolgoye köyüne gitmek zorundadır. Bunun için güler yüzlü ve uysal kızakçı Perhuşa’yla beraber yola çıkar. Yanındaki aşı, bu korkunç hastal
“Hayallerin adamını anlatmamı istiyorsunuz benden. Öyleyse anlatacaklarımın da hayalî olabileceği konusunda uyarmalıyım sizi. Gerçeğin gölgesinden başka bir şey elde edemeyebilirsiniz konuşmamın sonu
“O yılları hatırladıkça bizim kuşak için anlamlı olan bir on yıldan, başka türlü anlamlar yüklenmiş başka bir on yıla geçtiğimizi, bu arada büyümüş olduğumuzu gördüm. Büyümüş olmak mıydı içimi...