“Ağustos sonunda bir perşembe günü on adam, Berlin’deki Kırmızı Belediye Binası’nın önünde toplanıyor. Açlık grevi yapacakları söyleniyor. Tenleri siyah. İngilizce, İtalyanca, Fransızca konuşuyorlar.
Hayat öfkedir. Cinsel, ödipal, siyasi, büyülü, hayvanca öfke bizi en yüksek doruklarımıza çıkarır ve en bayağı derinliklerimize indirir. Yaratıcılık, esin, özgünlük, tutku gibi, şiddet, acı, saf...
Kurtarmak için kayıp ruhunu şehrinGizli, viran bir kapıdan giriyorErguvan kapısındanBaşında erguvan tacı,Erguvan giyinmiş,Yaraları erguvanMünkir bir keşişin gölgesinin ardından...