Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
Bir gece aniden kırılan bir buz kütlesi, genç bir İnuit kadınını ailesinden ayırır. Bir başına kalan Uqsuralik’in yaşama tutunmak için yola devam etmekten, soğukla, geceyle, açlıkla yüzleşmekten başk
Yangından Sonra dört çocuklu bir çekirdek ailenin makus talihini anlatıyor. Tek tek bireylere yoğunlaşan bu öyküler, bir yandan günümüz Türkiye’sinde koşulların çarptığı insanları bir yandan da büyük
18. yüzyıl sona ererken iki genç Alman birbirinden habersiz aynı hayali kurar: Bilimin ışığında dünyayı ölçmenin peşindedirler. Coğrafyacı Alexander von Humboldt bu uğurda Güney Amerika’nın balta gir
New York Üçlemesi, Leviathan, Şans Müziği, Yükseklik Korkusu, Yanılsamalar Kitabı gibi gizemli romanlarında hep insanın kimliğini, yaşamının anlamını arayan Paul Auster, Ay Sarayı’nda, Marco Stanley