Amerikalı bir yerleşimci ve dul kalmış bir baba olan Cy Bellman, kulağına gelen bir haber karşısında şaşkınlık, büyülenme gibi güçlü hislerin etkisinde kalır...
Salman Rushdie, bu kitap hakkındaki bir söyleşisinde şöyle diyor: “Bu hikâyeleri Doğu, Batı ismi altında yayımlamayı düşünürken en önemli konunun virgül olduğunu gördüm. Zira bana öyle geliyor ki...
Hayattaki sayısız tesadüften biri. Önemsiz denebilir. Bir kadın ve bir erkek. İkisi de yalnız, yazı bekleyen bir kıyı kasabasının boş pansiyonunda karşılaşıyorlar. Adam yakındaki adaları gezmiş, yazm
Günübirlik yaşayan yoksul, sevecen bir genç adam, yavaş yavaş ve neredeyse kendiliğinden kurulan ama hiçbir zaman sonu belli olmayan dostluk ve aşk ilişkileri, kısa süren sevinçler, kolay kolay dışa
Sustu. Önüne baktı. Ağlamaya başladı. “Volkan’ın o kamera görüntüsünde ne yaptığını sizden iyi kim anlar? Otogarın altında ne aradığını ya da?” diye konuştu sonra hıçkırıklarının arasından. Bir erkek
18. yüzyıl sona ererken iki genç Alman birbirinden habersiz aynı hayali kurar: Bilimin ışığında dünyayı ölçmenin peşindedirler. Coğrafyacı Alexander von Humboldt bu uğurda Güney Amerika’nın balta gir