Ilja Leonard Pfeijffer adlı bir yazar kitle turizmi üzerine bir kitap hakkında araştırma yaparken acı bir ayrılık yaşar ve anılarını düzene sokmak için her şeyi bırakmaya karar verir. Bu iş için...
On dokuzuncu yüzyıl Brezilya’sının derinliklerinde Canudos adlı bir yer vardır; dünyanın bütün lanetlilerinin; hayat kadınları, dilenciler, haydutlar ve her tür paryanın evidir burası. Tarih ve meden
Maruja gözlerini açtı, “Tanrı bize, katlanabileceğimiz şeyleri vermesin,” diyen eski bir İspanyol atasözünü hatırlamıştı. Kaçırılmalarının üzerinden on gün geçmişti; Beatriz de kendisi de ilk gece ak
Marx’ın doktora tezinde mealen dediği gibi, bazı şeyleri bilmek istemeyişimizin iyi nedenleri olabilir, insan doğası kendini korumaya güdümlüdür, yine de bu, istemediğimiz bazı şeyleri müthiş bir kes
Kör olsaydım neleri yitirirdim sonsuzca? Sağır olsaydım ya da dilsiz? Burnum hiç mi hiç koku almasaydı ne yapardım? Kolsuz biri olmak nasıl bir şeydi acaba? Bense yürüyemiyordum, ayaklarım yok hükmün