2012, Paris. Édouard Louis arkadaşlarıyla yediği Noel yemeğinden sonra gece yarısı evine dönerken, yolda tanıştığı bir adamın ısrarına dayanamayıp onu evine davet eder. Reda ona çocukluğunu ve...
1990’ların sonunda, Kuzey Fransa’daki yoksul bir kasabada, işsizlik, alkolizm, ırkçılık ve homofobiyle iç içe büyüyen Eddy Bellegueule’ün tek istediği ailesinin, arkadaşlarının ve kasabalıların gözün
Dünya, Peru’nun en büyük romancısı, 2010 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Mario Vargas Llosa’yı bu romanıyla tanıdı. Yayımlandığında büyük bir skandal yaratıp bir askerî akademide törenle yüzlercesi y
“Ağustos sonunda bir perşembe günü on adam, Berlin’deki Kırmızı Belediye Binası’nın önünde toplanıyor. Açlık grevi yapacakları söyleniyor. Tenleri siyah. İngilizce, İtalyanca, Fransızca konuşuyorlar.
Benim adım Maya Vidal, on dokuz yaşındayım, cinsiyetim kız, bekârım, sevgilim yok, ama fırsat çıkmadığından, yoksa kılı kırk yardığımdan değil, California’da Berkeley’de doğdum, Amerikan pasaportum v
Birtakım iç hesaplaşmalar içindeki yazar uzun zaman sonra çocukluğunun geçtiği, küçük, çirkin bir Fransız kentinde yaşayan babasını ziyarete gider. Karşısında bulduğuysa, erkeklerin duygularını...
Bana Yusuf’u soruyorsun öyle mi? Sana onu anlatayım, anlatayım da, önce başka bir şey anlatayım. […] Yusuf, kuyuya atılmış bir taştır, değil kırk akıllı, milyon kere milyon akıllı o taşı çıkaramamışt