Saat ikiyi on dört geçiyordu. Daha fazla beklemenin anlamı yoktu artık. Ayağa kalkmak için sandalyemi ittiğimde çıkan gıcırtı sınıfta yankılandı. Sami Hoca tahtaya dönmüş bir şeyler yazıyordu, bir te
Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu tekrar anlatmanın bir anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı.
Son bölümü eksik bir kutsal kitap
Sustu. Önüne baktı. Ağlamaya başladı. “Volkan’ın o kamera görüntüsünde ne yaptığını sizden iyi kim anlar? Otogarın altında ne aradığını ya da?” diye konuştu sonra hıçkırıklarının arasından. Bir erkek