Oraya nasıl gittiğimi ya da oradan nasıl döndüğümü bilmiyordum. Tek bildiğim, bir anda kendimi orada buluvermemdi. İnsanların yıkılan dünyalarından kaçıp sığındığı, her şeyden soyutlanmış bir zamanda
Koca gar binasının içindeki sabah yoğunluğu bir süre sonar Nebiye’yi yutarken Simitçi Hacer, uzun uzun baktı Nebiye’nin arkasından. Sanki bir şey söyleyecekmiş de söyleyememiş gibi. “Neyse dönünce sö