Berlin’de yeni bir hayat kurmaya çalışan Paul Wendland Kück’ün hayatı, annesinden gelen bir telefonla bambaşka bir seyre girer: “Kuzey’in Rodin”i olarak anılan heykeltıraş dedesinden yadigâr evleri,
Aile yakınları, akrabalar ve düşmanlar annesini son yolculuğuna uğurlamak için toplandığında, Patrick Melrose ebeveynsiz bir yaşamın hep hayalini kurduğu özgürlüğü getirip getirmeyeceğini düşünmekted