Birden her şeyi sana yazabileceğimi düşündüm. Evet, sana! Çekmeceleri hızla açıp kapadım, inanmayacaksın ama kâğıt arıyorum. Yok. Eskiden masamın üzerinde not almak, bir şeyler karalamak için bir yüz
Saat ikiyi on dört geçiyordu. Daha fazla beklemenin anlamı yoktu artık. Ayağa kalkmak için sandalyemi ittiğimde çıkan gıcırtı sınıfta yankılandı. Sami Hoca tahtaya dönmüş bir şeyler yazıyordu, bir te
Sustu. Önüne baktı. Ağlamaya başladı. “Volkan’ın o kamera görüntüsünde ne yaptığını sizden iyi kim anlar? Otogarın altında ne aradığını ya da?” diye konuştu sonra hıçkırıklarının arasından. Bir erkek