Bir sabah, uykunun en tatlı yerindeyken, kapı zili acı acı öttü.
Bülbül zillerdendi, bana çocukluğumun geçtiği Aydın’daki aile evini, o evdeki mutsuzluğu ve yoksulluğu hatırlattığı için sevmezdim, a
İyi çalıştım, yaptığım işten mutlu olabilirim. Kalemi bırakıyorum, çünkü hava karardı. Alacakaranlık rüyaları. Karım ve çocuklarım yan odadalar, hayat dolular. Sağlığım yerinde ve yeteri kadar param
Çelişki’yi okudum ve bitirdim bu sabah. İçimde Cemal Süreya’nın kuşları. Havalı, esrik, fırlama ve canımı yakan bir dille yazmış Barış. “Kafamdan atamadığım soruları yüzüme vurmaya ne kadar da” merak