Mevsimlerin değiştiği, denizlerin dibe yüzdüğü, göçlerin tersine çevrildiği bir zaman... Dünyanın dört bir yanı yaşamasızlığın hükmü altına girmiş, yapay varlıklar çoğalırken her köşeye değişmeyen öl
Yüzümüze ölümün gölgesi düştüğünde hayat ısrarla yaşama şansı tanımak istiyor bize, türlü biçimlerde uyarıp tekrar tekrar sınıyor bunun için.
Sürüklenme’nin isimsiz anlatıcısı görünüşte sivil toplum
… bizim gelincik tarlamız da bir dahaki bahara yok, Manves almış orayı da, üst yamacından çevirmeye başlamışlar bile, telefon fabrikası kuracaklarmış, Erice’nin yoksulu, sahipsizi bol nasıl olsa...