aşayan en önemli Macar yazarlardan Krasznahorkai, yapıtlarındaki biçem özelliğiyle öne çıkıyor. Yazarın “kıyamet güldürüsü” diye nitelendirilen Direnişin Melankolisi...
Yalnız olmadığına sevindi; Pisicik hâlâ ısıtıyordu karnını. “Evet,” dedi sesini yükseltmeden önüne bakıp, “melekler bunu görür ve anlar.” İçinde bir huzur hissetti ve dört bir yanındaki ağaçlar...
Hey kadınlar! Akşamın bu saatinde, bir yer altı treninin içinde aslında birer aşk yolcusu olduğunuzu bilmiyor muydunuz? Hepimiz, istisnasız hepimiz biraz dövülüp ezileceğiz. Yolculuğumuz bittiğinde i
Japon Tanrıçası Seiobo’nun bahçesinde üç bin yılda bir çiçeğe duran bir şeftali ağacı vardır; meyvesi ölümsüzlük getirir. László Krasznahorkai’nin 2015 Uluslararası Booker Ödüllü sıra dışı romanı Sei
Öyle ya, dalgalar olduğuna göre bir deniz de olmalı. Hepimizin kendi şehrini kıyısına kurduğu bazen mavi ve dingin bazen tehditlerle dolu karanlık bir denizi olmalı. Herkesin kurtuluşunu ya da yıkımı
Bir ölünün gülümseyişi gibiydi incecik yüzünde açılmaya çalışan şey. Bir taşlaşmanın ifadesiydi sanki. Geri dönülmezlik taşıyordu, bu nedenle çabuk söndü, ince yüz içine çekilerek donuklaştı. Sabit b
“Tamam öldüm öldüm de, bir sor acaba yaşadım mı ben?”
Sibel K. Türker’in yeni romanı Mecnun Kelebekler, bambaşka bir dünyanın diliyle yazılmış. Ev işlerine giden Filiz, bir markette kasiyerlik yapa