Austen’ın en sevilen romanlarından, yirmili yaşlarında yazdığı Northanger Manastırı, muzipliği elden bırakmadan, on yedi yaşında bir genç kızın gözlemleri üzerinden dönem insanının, görgü...
Nathanaël, daha hiç kimsenin vermediği bir sevinç vermek isterdim sana. Nasıl vereceğim bilmiyorum, gene de bu sevinç bende var. Sana daha hiç kimsenin seslenmediği kadar içten, candan, yakından sesl
Fernando Pessoa 1935’te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler...
“Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz. Allahım, içimdeki sızı ne kadar garip... Fakat niçin? İmam nikâhı kıyılırken, onlar
“Peki Ruh-eşimin kim olduğunu nasıl anlayacağım?”Wicca, Brida’ya, “Risk alarak,” dedi. “Başaramamak, hayal kırıklığı, yanılmak gibi riskler alarak, ama Aşk’ı aramaktan hiç vazgeçmeyerek. Aramaya deva
Susan Sontag kendisine meme kanseri teşhisi konduğunda, hastalıkla baş edebilmek için çoğu kez hastalık hakkındaki gerçekleri saptıran ve hastayı izole eden bir mit oluşturulduğunu fark etti. Newswee
İnsan nasıl meczup olur? Cibran’a göre herkes kadim gerçeklerin bilinciyle doğar. Gerçek yüzlerini gizleyen toplumun içinde bu bilgiyi unutur, arayışından vazgeçer. Ta ki bir gün uykusundan uyanana v
“Dünya bir insanlar yığını, bir minik alevler denizidir,” derdi. Herkes kendi ışığıyla ışıldar. Hiçbir alev öbürüne benzemez. Büyük alevler vardır, küçük alevler, her renkten alev. Kimi insanların al