Geçmişin o bunaltıcı döneminde yaşadığım her eylem, her sözcük ve bilhassa her utanç belleğime kazınmış; sürekli geriye dönüp hâlâ kapanmamış yaranın derin kesiklerini arıyorum. Hissettiğim şey acı m
Şunkin şımarık büyütülmüş biriydi. Her zaman emretmiş, başkalarından beklemiş, acı çekmemiş, yorulmamış, ezilmemişti. Onun kibirli burnunu kıracak kimse olmamıştı; ama bu işi kader yaptı. Yukarısı on
Umberto Eco’nun ilk romanı Gülün Adı gibi, ikinci romanı Foucault Sarkacı da, bildiğimiz roman türlerinden hiçbirine girmiyor. Onu bir bilim-roman ya da Eco-roman diye nitelemek belki de daha uygun.
İnsan kaç kere ölebilir? Ölüm ânı gelip çattığında kimdir?Bütün Günlerin Akşamı bir yolculuk: Küçük tesadüflerle başka zamanlara, başka mekânlara sürüklenen, bir yanıyla hep aynı ama aslında...