Üniversite yurdunun tuvaletinde, aynı anda hem bir hayat hem de bir ölüm doğurmuştum. İlk defa kendimi nesillerin içinden geçtiği bir kadınlar zincirinin parçası hissettim.Sene 1963, Rouen...
Odam uzaktı. Bir park çıktı önüme. Elmayı çıkardım. Sanki küfeden aldığım değildi bu, kırmızılı yeşilli iri bir elmaydı. Karşıdaki otların içine fırlattım. İçimde teneke borudan çıkan dumanı gördüğüm
İstenmeyen bir hamilelik, şüpheleri ve sancılı sorgulamaları da beraberinde getirir: Birini yaşamaya zorlamak adaletsizlik midir? Acı çekmenin kaçınılmaz olduğu bir dünyaya hiç gelmemiş olmak...