Dünyanın en büyük kentlerinden birinde, karanlık arka sokaklarda üç renkli bir kedi dolaşıyor. Evsizlerin, yabancıların, gangsterlerin, münzevilerin hayatlarına hafifçe değip geçen bu kedinin rotası
1898 kuşağının en güçlü kalemlerinden Miguel de Unamuno’nun felsefesinin ve yazınının timsali olarak görülebilecek Üç Örnek Öykü ve Bir Önsöz’de dönüm noktasındaki İspanya’ya gökten üç elma düşüyor.
Edebiyatın verdiği ilk dersin cesaret olduğunu öğrenmişlerdi –tuhaf bir cesaretti bu– göller, sazlıklar arasında taştan bir kuyunun cesaretini, bir aynanın ya da bir girdabın cesaretini andırıyordu.
Gorki’nin daha önce Türkçede Ekmeğimi Kazanırken adıyla yayımlanan bu eseri, yazarın Çocukluğum, İnsanlar Arasında ve Benim Üniversitelerim’den oluşan ünlü otobiyografik üçlemesinin ikinci kısmıdır.
Daha önce Amerikana adlı romanını yayımladığımız, National Book Ciritics Circle ödüllü Nijeryalı yazar Adichie, bu kez öykü derlemesiyle okurların karşısına çıkıyor. Özenle çizilmiş karakterlere oda