Bir gün, şafak sökerken, Dr. AIra kendini Buenos AIres’in mahallelerinden birindeki ağaçlı bir sokakta yürürken buldu. Bir tür uyurgezerlikten mustaripti ve aslında hepsi birbirinin aynı olduğundan g
Hayaletlerin saati henüz gelmemişti. Artık günün yirmi dört saati belirecekler miydi? Yoksa bugün yılın son günü olduğundan özel bir durum mu söz konusuydu? Belki de yuvarlak gözlerini fal taşı gibi
Hikâyem, yani “nasıl rahibe olduğumun” hikâyesi, yaşamımın erken bir döneminde başladı; altı yaşımı daha yeni bitirmiştim. Bu başlangıç hafızama öyle bir kazındı ki hâlâ en ince ayrıntısına kadar...
Neredeyse bir hafta boyunca yükseklikten başları dönerek çizim yaptılar. Yolda bin türlü katırcıyla karşılaştılar, Mendozalı ve Şilili katırcılarla ilginç mi ilginç sohbetler ettiler. Papazlara ve Av
“Semtin bu kısmındaki sokaklar oldukça karanlıktı. Sıklıkla bozulan cıvalı ampuller pembemsi bir parıltıdan öte ışık yaymıyorlardı. Bozulmasalar da ağaçların yaprakları üstlerini peçe gibi örttüğünde
Uysal bir karanlık yürüyor gözlerime. Güneş tutuluyor Emir. Çocukların sevinç çığlıklarını duyuyorum. Uykuda olmasan, gelip sen de izler miydin? Elimden tutup beni bir gölgeye çekerdin. Ben, bir gölg
Balkonlarda bu çiçekler, ayakta tutuyor direncimizi. Bütün binalar griye boyandı, bir-iki şaşkın leke: çiçekler. Renklerin halkı isyana ittiği kanıtlanmış. (Nasıl?) Bir adım öne çıkan cesur balkonlar