İyi çalıştım, yaptığım işten mutlu olabilirim. Kalemi bırakıyorum, çünkü hava karardı. Alacakaranlık rüyaları. Karım ve çocuklarım yan odadalar, hayat dolular. Sağlığım yerinde ve yeteri kadar param
Almanya’nın merkezinde, Avrupa’nın göbeğindeydim ve her şeyin on yıllar önce ölmüş olduğu, buz kestiği ve toprağın altında kaldığı gerçeği başka hiçbir yerde buradaki kadar bariz görünür değildi, kıt
O nicedir burada, hemen yanıbaşımızdaydı Adnan. Kimimizin göğsünde, kimimizin omzunda, ama hepimizin birden elinin altındaydı. Ah Adnan, güherçileydi, ipekti, baharattı; dilimizde doksan dokuz ad, ağ
Şükraz Farımaz 80’li yıllardan gelen bir öykücü. Uzun bir suskunluğun ardından, olgunlaştırdığı, damıttığı, her biri üzerinde titizlikle çalışıp oya gibi işlediği öykülerini Bir Ağaç Bir Kadın adı al