Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Lucien Fleurier, varoluşsal bir kriz yaşar ve hayatında bir anlam bulmak amacıyla arayışa koyulur. Önce bohem çevrelere girerek eşcinsel bir ilişki deneyimler, ardınd
Grimmburg adlı küçük Alman prensliğinde işler yolunda gitmemektedir. Çağın gerisinde kalmış bu grandüklüğü yöneten hanedan, ülkeyi iflasın eşiğine getirmiştir. Dahası, hastalıklı veliaht Prens Albrec
Edebî kimliğinin ötesinde XX. yüzyılın etkili düşünürlerinden biri de olan Jean-Paul Sartre’ın 1939’da yayımlanan “Duvar” adlı öyküsü, bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçu felsefenin...
Patrick Süskind, aşkın izini sürdüğü denemesinde geçmişten günümüze Batı’nın düşünce, kültür ve edebiyat dünyasının yönünü belirlemiş İlkçağ düşünürlerini, mitolojik ve kurmaca kahramanlarını ve yaza