Klasik öykü anlayışında ağırlık “konu”dadır. Bunun, gerek dünya edebiyatında, gerekse bizim edebiyatımızda çok güzel örnekleri vardır. Bu aşılmalıdır. İlginç, sürükleyicilik “konu”ya dayanmamalıdır,
“Düşünüyorum da, Odalarda l960’ta yayınlanan ilk biçimiyle de, bu son biçimiyle de bir serüven romanı değil, hem hiç değil. Roman, sürükleyiciliğini olayların şaşırtıcı akışından almıyor. Öyle okunup
“İlk öykü kitabım olan Yorgunlar’a (1960) bunca yıl sonra bir kez daha göz atınca, onun, ilk kitap olmanın –olumlu, olumsuz– bütün özelliklerini taşıdığını gördüm. O kitaptaki öykülerimden dört tanes