Masaya doğru eğildiler, biri parmağıyla önümdeki küçük haritada fenerin olduğu noktaya bastırdı ve şöyle dedi: “Yalnız küçük bir sorun var, kalacağınız zaman boyunca hava şartları nedeniyle hatlarda
Hayattaki sayısız tesadüften biri. Önemsiz denebilir. Bir kadın ve bir erkek. İkisi de yalnız, yazı bekleyen bir kıyı kasabasının boş pansiyonunda karşılaşıyorlar. Adam yakındaki adaları gezmiş, yazm
Nehrin öbür yakasına geçtiklerinde hava kararmak üzereydi, köprünün başındaki askerin pasaportları kontrol ettiği yerde bir çuval patates, üç adet soba borusu ve bakır bir çaydanlıktan ibaret yükleri
Nerede kalmıştım, dedi anlatıcı. Bir yudum su içti ve devam etti: Ne önemi var. Sonsuza dek şemalar çizebiliriz. İç içe geçen mahallelerden, üst üste binen evlerden oluşan bir şehir gibi; tanrılar ve
Bir Çift Ayak, edebiyat okurlarının Yalnızlığın 17 Türü, Rüya Arızaları, Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer ve Ormanda Kaybolmak kitaplarıyla tanıdığı Ertuğ Uçar’ın ilk uzun anlatısı. Ertuğ Uçar deniz fe
Ertuğ Uçar, kendi yazma serüveninin geçmişini kurcalıyor bu kitapta. Deniz fenerlerine duyduğu çocukça bir ilgiyle başlıyor her şey. Sonrası ise yazarın kendisi için bile beklenmedik şekilde gelişiyo
Ve sonra gözleri kuzgunlar tarafından oyulmuş bir darağacı mahkûmunun perişan hayâli ortalarda bir yerlerde belirip kayboldu.
Kargalar hatırlıyorlar mıydı acaba?
Bir zaman önce bu meydanda kurulan