Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
“Cemil Kavukçu’nun öyküleri akrabam olur. Kişilerinden, mekânlarından, dertlerinden, dillerinden. Nasıl olmasın?
Tek başına kişileri bile yeter. Her biriyle çocukluk, ergenlik, gençliklerinde tanışm
İnsanlar dünyayı algılamasaydı, dünya var olmaz mıydı?İnsan, neyin var olduğunu belirleme konusundaözel bir yere mi sahip?Günümüzün en ilginç felsefi arayışlarından biri olanNesne Yönelimli Ontoloji