“Düşünüyorum da, Odalarda l960’ta yayınlanan ilk biçimiyle de, bu son biçimiyle de bir serüven romanı değil, hem hiç değil. Roman, sürükleyiciliğini olayların şaşırtıcı akışından almıyor. Öyle okunup
Onda doğaüstü bir güç var. Ucuz bir araba kokusunu ümitsizce kapanmış güneşten, kükreyen rüzgârdan daha önemli kılabiliyor!
Dilinin görünmez ışığıyla büyülenip içine düşeceğimiz havai tuzağını örüyo