Aksaray’da kalabalık bir konakta doğan, etrafı gözleyerek büyüyen, her duyduğunu zihnine kaydeden bir çocuk… Daha lisedeyken öğretmenine, “Sen en iyisi tiyatrocu ol oğlum,” dedirtecek kadar mayasını
Montparnasse mezarlığında yan yana gömülü iki erkek. Biri, Paris Yahudi cemaatinin başkanı bir banker. Öbürü, bir sanatçı. Biri, ciddi, katı ve yakışıklı bir adam. Öbürü, coşkulu, tutkulu, savurgan v