Çok genç yaşta hayatını kaybeden Nabizade Nâzım’ın ölümünden üç yıl sonra, 1896’da Servet-i Fünûn’da tefrika edilen Zehra romanı, kıskançlığın ve sorumsuzluğun yok ettiği hayatlardan bir manzara suna
Çok genç yaşta hayatını kaybeden Nabizade Nâzım’ın ölümünden üç yıl sonra, 1896’da Servet-i Fünûn’da tefrika edilen Zehra romanı, kıskançlığın ve sorumsuzluğun yok ettiği hayatlardan bir manzara suna
“Sabah ezanı okunurken, Aliye’nin yanında dalmış olanların üçü de uyandılar. Aliye hâlâ dalgın, hâlâ geçen korkunç saatlerin damarlarında tutuşturduğu humma; sarı, hasta yüzünde kızıl dalgalarla dola
Hicvi ve dolayısıyla mizahı; toplumsal yozlaşmayı, kurumların bozulmasını, insanlar arasındaki bitmek bilmeyen çekişmeyi ve adaletsizliği anlatmak için bir silah olarak gayet iyi kullanan Hagop...