Yangın gündüz yandı, gece yandı, ertesi günü oldu, hâlâ yanıyordu. Biz İstanbul’da hiç ev kalmadı zannettik. Çünkü etrafımız göz alabildiği kadar virane olmuştu. Yalnız bacalar gözüküyor, her yandan
Yangın gündüz yandı, gece yandı, ertesi günü oldu, hâlâ yanıyordu. Biz İstanbul’da hiç ev kalmadı zannettik. Çünkü etrafımız göz alabildiği kadar virane olmuştu. Yalnız bacalar gözüküyor, her yandan
Arabalarımız Salacak İskelesi’ne doğru iniyordu. Başımı kaldırdım. Gözüme çarpan dehşetli bir köprü tüylerimi ürpertti çünkü ömrümde bu kadar görkemli, bu derece dehşetli bir şey görmemiştim. Bu köpr
Arabalarımız Salacak İskelesi’ne doğru iniyordu. Başımı kaldırdım. Müsadif-i nazarım olan dehşetli bir köprü tüylerimi ürpertti çünkü ömrümde bu kadar azametli, bu derece dehşetli bir şey görmemiştim