Arabalarımız Salacak İskelesi’ne doğru iniyordu. Başımı kaldırdım. Gözüme çarpan dehşetli bir köprü tüylerimi ürpertti çünkü ömrümde bu kadar görkemli, bu derece dehşetli bir şey görmemiştim. Bu köpr
Hakikaten benim gördüğüm manzarayı gördükten sonra yapılacak şey, derhal bütün kuvvetimizi, bütün önemli vasıtalarımızı, bütün servet kaynaklarımızı –ki İstanbul’da toplanmıştı– bunların tamamını bir
Arabalarımız Salacak İskelesi’ne doğru iniyordu. Başımı kaldırdım. Müsadif-i nazarım olan dehşetli bir köprü tüylerimi ürpertti çünkü ömrümde bu kadar azametli, bu derece dehşetli bir şey görmemiştim