Ah zavallı insan! Dağları yerinden oynatabilirsin, mucizeler yaratabilirsin ama bunun yerine gidip gübrenin, tembelliğin ve inançsızlığın içine batıyorsun! İçinde Tanrı var, Tanrı taşıyorsun da...
1904-1909 yılları arasında kaleme alınan ve Kafka’nın dünyasına açılan bir kapı olarak anılan Bir Kavganın Tasviri’ndeki otuz beş anlatı, özünde yalnız olan bireyin, “Kafkaesk” dünyanın çıkmaz...
Ruhumun içerisinde beliriverdin, biliyordum geleceğini. Bekliyordum da Seni. Tıpkı kışın donmuş ve ıssız, acı çekerek bekleyen yeryüzü gibi Seni bekliyordum. Sen baharsın, ağır ağır geliyor ve ruhumu
Kötülüğün tırnakları arasında çırpınan bütün dünyayı düşünüyordu; açgözlülük, inançsızlık, kin salıverilmişti; halklar açlık çekiyor ve üşüyordu, bitip tükenmişlerdi ve artık ölüm istemiyorlardı anca
Bir köpek filozofun bilebildiğimiz ve bilemediğimiz şeylere dair düşünceleri, bize hayatı ve varoluşumuzu sorgulatabilir mi? İnsan gibi davranmayı ve konuşmayı öğrenmiş bir maymun, insan olmuş sayılı
Fransa Kralı XVI. Louis’nin eşi Marie-Antoinette halkın gözünde uçarılığı, savurganlığı ve reform düşmanlığıyla yoz soylu tipinin simgesi olmuş, 1789 Fransız Devrimi’nden sonra Paris hapishanelerinde
Ceza Kolonisinde, çağımız insanının kaygı ve korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını, çevresiyle iletişimsizliğini ustalıkla dile getirmiş olan Franz Kafka’nın –daha önce kitaplara
Fakat açık havaya kavuşmuş değilim aslında, artık daracık koridorlardan sıyrılıp geçmeye çalışmıyor, ormanın serbestliğinde koşturuyorsam da, vücudumda öyle yeni kuvvetler hissediyorum ki, bunlara in