İlk defa olarak, kendi değerimin bilincine varmamdandı bu: Beni ötekilerden ayıran, farklı kılan şey, önemliydi; benden başka hiç kimsenin söylemediği şey, söylemeyeceği şey, benim söyleyeceğim şeydi
1942 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın tam ortasında, Brezilya’nın Petropolis kentinde karısıyla birlikte intihar eden ama insanlara “yarın”ı beklemeleri gerektiğini söyleyerek bir yandan da umudu sav
José Mauro de Vasconcelos’un bu romanında, olaylar, bir kenar mahallenin köy yolunu andıran bir sokağında geçiyor. Her bölümü, her parçası türlü renk tonlarıyla bezenmiş bir kitap. Toplumsal yalanlar
İstenmeyen bir hamilelik, şüpheleri ve sancılı sorgulamaları da beraberinde getirir: Birini yaşamaya zorlamak adaletsizlik midir? Acı çekmenin kaçınılmaz olduğu bir dünyaya hiç gelmemiş olmak...