Tohum Ölmezse, André Gide’in özyaşamöyküsünü anlattığı bir eser. Birinci bölümde yazar Paris’teki çocukluğunu, devamsızlıkla geçen okul yıllarını, arkadaş ve öğretmenlerini, ailesini, ilk yazı deneme
Bir süredir, kalp paralar dolaşıyor piyasada. Bunu haber aldım. Kaynaklarını bulmayı başaramadım daha. Ama küçük Georges’un –bunu tam bir saflıkla yaptığına inanmak istiyorum– bunları kullanıp piyasa
Edebiyatın verdiği ilk dersin cesaret olduğunu öğrenmişlerdi –tuhaf bir cesaretti bu– göller, sazlıklar arasında taştan bir kuyunun cesaretini, bir aynanın ya da bir girdabın cesaretini andırıyordu.
Yalnız uyuduğumda, yatak olduğundan daha büyük ve daha soğuk göründüğünde kendime hikâyeler anlatıyorum, ama Niágara orada olduğunda ve benden önce uyuduğunda da onları kendime anlatıyorum, küçük bir
Yüreğin hissedip aklın reddettiği duygular, usul usul uyanıp beklenmedik tutkulara dönüşen arzular, Stefan ZweIg’ın karakterlerinin iç dünyalarına ışık tutar. Duygusal çalkantılarda boğulan...
Pencere çerçevesinin üst kısmında bir damlacık beliriyor, onu bin sönük ışıltıya bölen gökyüzüne doğru titreşiyor, sonra büyüyor ve sendeliyor, düştü düşecek, ama düşmüyor, henüz düşmüyor. Bütün tırn
Yukio Mişima, yalnız Japon edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli, üzerinde en çok tartışılmış yazarlarından biri. Her yapıtıyla Japon ruhunu, bir yandan ürkütücü acımasızlığı, öte yanda
Julio Cortázar’ın üç ciltlik öykü külliyatının bu ilk kitabı, edebiyata ve gerçekliğe yaklaşımıyla çağdaşlarını olduğu kadar sonraki nesilleri de derinden etkileyen Arjantinli yazarın zengin ve fanta