Macaristan’daki ilk mutlu yıllar, savaş sonrası yoksulluk, yatılı okul dönemi, “çocukluğun gümüş ipliği”nin kopuşu, Stalin’in ölümü, sürgün, Lozan yılları, yeni bir ülke, anadil ve düşman dil...
Savaşı hatırladım, yine canım sıkıldı, yataktan kalkıp yine meyhaneye indim: Saat dörde geliyordu. Bir şnaps içtim, şimdi boşalmış oyun makinelerinin başına gittim, ama yalnız bir kere...