Benjamin Button doğduğu gün hastaneden babasıyla birlikte yürüyerek çıktı. Emekleme çağında bastonla geziyor, oyuncaklardan çok babasının purolarını aşırmayı seviyordu. Büyüdükçe kır saçları renklend
Edebiyatın verdiği ilk dersin cesaret olduğunu öğrenmişlerdi –tuhaf bir cesaretti bu– göller, sazlıklar arasında taştan bir kuyunun cesaretini, bir aynanın ya da bir girdabın cesaretini andırıyordu.
AIDS’in toplumu kasıp kavurmaya başladığı yıllarda, New York’lu bir adam bu amansız hastalığın belirtilerini göstermeye başlar. Manhattan’ın eğitimli seçkin tabakasına ait geniş arkadaş çevresi, kull