Albert Nobbs, her yerde karşılaştığımız ve ânında unuttuğumuz insanlardan biri. Dublin’in lüks otellerinden birinde , yıllardır garsonluk yaparak gözlerden uzak, sade bir yaşam süren bu orta yaşlı a
Şunkin şımarık büyütülmüş biriydi. Her zaman emretmiş, başkalarından beklemiş, acı çekmemiş, yorulmamış, ezilmemişti. Onun kibirli burnunu kıracak kimse olmamıştı; ama bu işi kader yaptı. Yukarısı on