Duru’nun hayatı, annesi çalıştığı bisküvi fabrikasındaki işini kaybedince bir anda değişir. Annesi ve kardeşiyle birlikte yaşadıkları daireyi bırakıp...
“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.Dante gibi ortasındayız ömrün.Delikanlı çağımızdaki cevher,Yalvarmak yakarmak nafile bugün,Gözünün yaşına bakmadan gider.”Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu dizelerle...
Erdem, matematik problemlerinin bile sadece sayılarla çözülebileceğine inanmıyordu. Verilmiş sonuca ulaşmak değil, bütünü görmek ve akıl yürüterek çözüm üretmek istiyordu. Yetişkinlerin ‘gerçek çözüm
Tarancı denilince akla önce Otuz Beş Yaş şiiri gelir. Tarancı’nın bir dönem öyküler yazdığı bilinir elbette ama özellikle genç kuşak bu öyküleri görmemiş, okumamıştır. Ta ki Cumhuriyet Kitap dergisin
Ölüme dair aklımda şöyle bir beyit var:Benim de bir namazlık saltanatım olacakO musalla taşında.Bir şiirin sonu olabilir. Fakat üstünü getirmek zaman ve hava meselesidir. Şimdiyse, gözlerimle, elleri