Altmışlı yıllar, bir yaz mevsimi. Victor Chmara, Cezayir Savaşı sürerken Paris’ten kaçarak Fransa-İsviçre sınırındaki küçük bir tatil kasabasına gelir. Burası görkemli otelleri, seçkin müdavimleri ve
Yazgının güldürmediği kişiler, içlerinde bir yerlerde, kendilerini sorumlu tutmaktan geri duramaz.
En iyi eseri olmasını istediği ve ölmeden önce üzerinde çalışmaya devam ettiği bu romanda Camus, as
Güneş herkes için parlamıyor mu?
Nazi kıyımından kurtulmuş olan Esther, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından annesiyle birlikte yeni yurduna, İsrail’e kavuşmak için yollara düşer. İsrail’in kuruluşuyla
Zamanın dışında, insanların tarihinin dışında kalmış bir ülkeydi burası, belki de dünya kurulduğunda diğer ülkelerden ayrı düşmüş, hiçbir şeyin doğup ölemediği bir ülke.
Yıl 1909. Ergenlik çağındaki
Marcantonio Ravì, güzeller güzeli kızı Stellina’yı evlendirmeyi kafasına koymuştur. Müstakbel adayı da yaşlı ve bir o kadar zengin Don Diego Alcozèr’dir. Ancak babanın niyeti başkadır: Bir ayağı çuku
Albaya Mektup Yok, çağımızın en büyük yazarlarından Gabriel García Márquez’in en güzel uzun öykülerinden biri. Ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye...
“Neruda, bütün dillerde 20. yüzyılın en büyük şairi.” GABRIEL GARCÍA MÁRQUEZNeruda’nın 1933, 1935, 1937 yıllarında üç kitap olarak basılan ve Canto General’in yanında başyapıtı sayılan Yeryüzünde Ko
“O”, yani çocuk dünyaya geldi ve Leo korkutmaya başladı: “Görevinden ayrılırsan, çocuğu bakımevine veririm.” Ama anne, sonunda görevini bırakmak zorunda kaldı. Uygun koşullarda belediye memurlarına v