Şunkin şımarık büyütülmüş biriydi. Her zaman emretmiş, başkalarından beklemiş, acı çekmemiş, yorulmamış, ezilmemişti. Onun kibirli burnunu kıracak kimse olmamıştı; ama bu işi kader yaptı. Yukarısı on
1879 yılında bir akşam, Mark Twain küçük kızlarıyla otururken, kızlar babalarına bir hikâye anlatsın diye yalvardılar. Bunun üzerine Twain bir dergideki resimden yola çıkarak onlara fakir bir çocuğun