Bir zamanlar, herkesin dilediğince yaşayabildiği bir ülke varmış. Bale yapan prenslerin, ağaç tepelerinde dolaşan prenseslerin, kız çocuğu oldu diye sevinçten deliye dönen kralların, üvey evlatlarını
Aslı Tohumcu, kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan insanın dünyasında masalsı bir gece yolculuğuna çıkarıyor okurlarıın. Umudu yine çocukların taşıdığı öykü, Hüseyin Sönmezay'ın güçlü desenleriy
Çocukken bir kuş öldürdüm, dedi adam, ben öldürmedim, arkadaşım öldürdü, arkadaşım da değildi, o gün beraberdik işte. Yiyelim, dedi, tüylerini yolduk, yine de ısırınca ağzıma geliyordu tüyleri. Niçin
Kitaplara kasteden birileri var!Şehrin, şehirden de güzel bir kütüphanesi vardı. Sadece çocukların üye olduğu bu kütüphanenin görevlisi Süreyya Hanım’ın günleri, çevrilen sayfaların hışırtısı...
Hayatımın on yılını sizlerle paylaşayım diye düşündüm! Fena mı?
Merhaba millet. Adım Ateş. Evet, 10 yaşındayım ama anlatacak çok şeyim var. Benimle tanışmaya hazırsanız hepinize iyi eğlenceler!
Konuştu, Burası tekin değil, dedi. Ses tonu görünüşünden beklenmeyecek kadar toktu, konuşması düzgündü, hoş bile denebilirdi. Yanıt vermedim, yürümeye devam ettim. Burası tekin değil, dedi yine, Evet
Bir birbirlerine, bir önlerine bakıyorlardı, kimse konuşmaya başlamıyordu. İnanır mısınız, kalbim güm güm atıyordu. Benim de. Yakınlarda bir otel var, gidelim mi, dedi adam, yok artık, dedim, adam hı