Oraya nasıl gittiğimi ya da oradan nasıl döndüğümü bilmiyordum. Tek bildiğim, bir anda kendimi orada buluvermemdi. İnsanların yıkılan dünyalarından kaçıp sığındığı, her şeyden soyutlanmış bir zamanda
Ona baktığım zaman kendi kurallarının dışına hiçbir zaman çıkmamış huysuz bir adam görüyorum. Hepimizde bulunan o geçirgen, biçim değiştiren şeffaf zar, onun çevresinde zamanla katılaşmış, koyulaşmış
Gözlerimizi kimsenin gelmeyeceğini bildiğimiz alacakaranlık yola dikmiş bekliyoruz. Akşam. Güneşin hükmü artık hiçbir yerde geçmiyor. Gölgeler uzun ve koyu. Kuytular gitgide daha serin. Acıkmış kedil
Izbandut, “Hani şu limana yeni gelen şilep var ya, yük boşaltan,” dedi, “görmüşsündür belki. İngiliz. Tayfa arıyorlarmış. Muharrem Abi, liman idaresinde çalışıyor, tanımazsın, o söyledi. Beni de yazd
Müzik seti, girişte, hemen solda durur. Yanında dizi dizi, artık kimsenin rağbet etmediği 33’lük plaklar, 45’likler... Sonra kasetler, CD’ler... Onlara dokunamam. Hele plaklara, hiç. Acımasızca geçmi