Anlatmanın tam zamanıydı; o kadar sustuktan sonra, başka konularda konuşarak örttüğü suskunluğunu bozmak için zaman idealdi, ona hissettirdiğim güvenin, cesaretin ya da tam tersi korkunun etkisiyle,
Fotoğraflara bakarken bulmak istediğimiz neydi; çocukluğumuz değildi, gençliğimiz değildi, yıllar içinde değişen bedenlerimizin anısı hiç değildi. Günden güne değişen şeylerin tanımsız bir sürenin so
Arka verandada oturuyorum. Yıldızsız bir gece. Gökyüzü gri bir tülle kaplanmış gibi. Belki yaz yağmurunun habercisidir. Hafif, nemli rüzgâr. Yağsa, otlar, ağaçlar, tarlalardaki sebzeler ve ben rahatl
Atın yeleleri sevgilimin saçlarına karışırdı. Bir su gibi akardı. Sevgilimi ikinci görüşüm derede olmuştu. Yıkanıyordu. Kayalıklardan akan suyun altına girmiş, köpükler içinde yitmişti. On altısında
Ocak birden köpürmeye başlamış, oturup Vahşetin Çağrısı’nı okuduğum ağır kadife koltuk kıvılcım içinde kalmıştı. Etrafa yayılan küle aldırmamış, kitabı küçük çalışma masamın üstüne bırakarak kalkıp p
Efendim böyle oldukta bu Kerim bu Ali’nin gözünü alarak, ey göz, var söyle, seni sahibine götüreyim, dedi. Böylece sokaklardan birine girip birinden çıkarak göz elde, şehrin arka mahallelerine vardı.
"Yola çıktığında yağmur yağıyordu, su iplikleri vardı pencerede. Epey bir zaman sürdü yağmur, evleri gördün, saçak altlarına sığınmışları. Ağaçların harekete geçişini. Sonra, obur otobüs, yiyip bitir