Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım.Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret,doğurmaya mahkûm,çocuklarını kaybetmekle mühürlü,yalnız, yapayalnı
Dünya edebiyatının en çok bilinen öykü koleksiyonlarından biri olan Değirmenimden Mektuplar’ın içinden derlenen Portakallar, Paris’in kalabalığından ve curcunasından bıkıp güneye, bir yel değirmenine
Klasik öykü anlayışında ağırlık “konu”dadır. Bunun, gerek dünya edebiyatında, gerekse bizim edebiyatımızda çok güzel örnekleri vardır. Bu aşılmalıdır. İlginç, sürükleyicilik “konu”ya dayanmamalıdır,
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim okullarında okutulmak üzere seçtiği “100 Temel Eser”den biri olan Değirmenimden Mektuplar, dünya klasikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Kitap, ünlü Fransı
Anlatmanın tam zamanıydı; o kadar sustuktan sonra, başka konularda konuşarak örttüğü suskunluğunu bozmak için zaman idealdi, ona hissettirdiğim güvenin, cesaretin ya da tam tersi korkunun etkisiyle,
Orada oturmuş her şeyi tersine çevirebilir miyim, diye düşünüyordum. Bu mümkün müydü? Altımda çırpınan suya baktım. Dipteki midyelere, sağa sola kıvrılan yosunların arasında gizlenen küçük balıklara
Su yoksa, hayat yoksa aşk da olmaz diyordu. Ben Metin’e üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülya’yı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki g