Pencerenin önündesin. Dışarıya bakıyorsun. Hiçbir şey göremiyorsun. Kurşuni bir sis etrafı kaplamış. İnsanların, evlerin, ağaçların siluetlerini arıyorsun. Bulamıyorsun. Sisi delip geçen bir ışık gör
Odam uzaktı. Bir park çıktı önüme. Elmayı çıkardım. Sanki küfeden aldığım değildi bu, kırmızılı yeşilli iri bir elmaydı. Karşıdaki otların içine fırlattım. İçimde teneke borudan çıkan dumanı gördüğüm
Bu sözler zaten var. Sözleri benim için farklı kılan, anlamlı kılan, senin elyazınla yazılmış olmaları. Belki de bunlar senin değil, benim fikirlerim. Bir öykünün notları, asla bitmeyecek bir romanın