“Soğuk bir kış günü, yaşamın bir cilvesi olarak 29 Şubat’ta doğdunuz. Dört yılda bir varsayılan bir insan oldunuz. Dahası da geldi başınıza. Artık yıllardan bir gün, yine doğum gününüzde, Türkiye diy
Ah, ne oldu, şimdi bu emeller neredeydi? Bütün bu emellerin yerine yalnız çirkin bir hayat hakikati, bütün renksizliğiyle, bütün manasızlığıyla yerleşmişti. Lakin bu gençlik, bütün bu emellere bu kad
Tutkuyla bağlı olduğun bir şey var mı?
Nasıl yani?
Ne bileyim işte. Hani böyle peşinden gözünü kırpmadan gideceğin bir şey? Uğruna her şeyi göze alacağın...
Uzaktaki ağaçlara bakıp düşündüm.
Gali
“Farkında mısın anne,” dedim. “Biz nerde bir ayna görsek kendimize bakmadan edemiyoruz.”
Tek başına çocuklarını büyütüp annesine bakanlar, engelliler, erkeklerin dünyasında kendine yer bulamayan kad
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Halid Ziya’nın “Küçük Kitaplar” alt başlığıyla y